Sorgun: “Köhne Amiraller’e Pabuç Bırakmadık, Bırakmayacağız”

Sorgun: “Köhne Amiraller’e Pabuç Bırakmadık, Bırakmayacağız”
AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, geçtiğimiz günlerde 104 amiral tarafından yayınlanan ‘Montrö Bildirisi’ne çok sert tepki göstererek, “O sözde üniformalıların neye, kime hizmet ettiklerini, nereden emir aldıklarını çok net bir şekilde gördük. Milletimiz bunları gördüğü için bunlara pabuç bırakmadık, bırakmayacağız” dedi.

AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, geçtiğimiz günlerde 104 amiral tarafından yayınlanan ‘Montrö Bildirisi’ne çok sert tepki göstererek, “O sözde üniformalıların neye, kime hizmet ettiklerini, nereden emir aldıklarını çok net bir şekilde gördük. Milletimiz bunları gördüğü için Allah’ın izniyle bunlara pabuç bırakmadık, bırakmayacağız” dedi. 

Sorgun, Partisinin Konya İl Başkanlığı’nda AK Parti Konya İl Başkan Yardımcısı Hümeyra Saçkesen ve İl Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ay’ında katılımıyla düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sorgun, söz konusu bildirilere 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 tarihlerindeki bildirilerden alışkın olduklarını belirtti.

“Üç Kesimle Karşı Karşıya Kaldık”

Montrö bildirisi sonrası üç kesimle karşı karşıya kaldıklarını anlatan Sorgun, şunları kaydetti:

“Üç kesimle karşı karşıya kaldık. Bir çok net buna karşı çıkanlar, tavır koyanlar, bu sivil idareye karşı bir vesayet girişimi olarak algılayanlar. AK Parti, MHP, STK, odalar, iş dünyası bunun içinde. Bir de bunun arkasında duranlar. Bunu adeta ‘İktidar kendisine mağduriyet oluşturdu’ gibi bir bahaneyle bunun yanında duranlar, arkasında duranlar. Bir de kem küm edenler var. Amalı, fakatlı, ancaklı konuşanlar var. Bunlar durumu idare etmeye çalışan, bir tarafta demokrasiyi savunur gibi yapıp ancak bir taraftan da vesayetten çekinenler. Arka tarafa bakıp ‘Acaba vesayet odakları ne der?’ diye geriye bakanlar var. Fakat 15 Temmuz bu noktada bir milat oldu. Bu miladı milletimiz, bu milletin öncüsüyle beraber gerçekleştirdi.”

“Bunlara pabuç bırakmadık, bırakmayacağız”

Sorgun, “O sözde üniformalıların neye, kime hizmet ettiklerini, nereden emir aldıklarını çok net bir şekilde gördük. Milletimiz bunları gördüğü için Allah’ın izniyle bunlara pabuç bırakmadık, bırakmayacağız” diye konuştu.

“Biz 28 Şubat’tan Çok İyi Hatırlıyoruz”

Herkesin görüşlerini açıklayabileceğini, eleştirilerini yapabileceğine işaret eden Sorgun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Fakat 104’üde amiral, hepsi emekli, gece yarısı. Bazı bahaneler üzerine yapılıyor. Biz 28 Şubat’tan çok iyi hatırlıyoruz, nasıl servis edildiklerini çok iyi biliyoruz. Fadime Şahin’leri, Kalkancıları çok iyi biliyoruz. O cübbeli, sarıklı, boyundan büyük bastonlarla şehirlerin meydanlarında yürütülenleri çok iyi biliyoruz. Bir kısım STK adı altındaki neye hizmet ettiklerini çok iyi hatırlıyoruz. Eğer bir milletin hafızasında bunlar varsa siz gece yarısı 104 emekli, amiralin bir araya gelip, bir metnin altına imza atmalarını normal karşılayamazsınız. Bu bakımdan asla bu normal bir görüş, açıklama değildir.”

Sorgun, demokratik yana tavır sergileyen herkese teşekkür etti.

“Köhne Amiraller”

“Bunlar ‘Köhne Amiraller’. Köhne denilince yanlış anlaşılması, Azerbaycan Türkçesi’nde köhne yaşlı, eski demek. Kırım Türkçesi’nde ise ‘kart’ demek. ‘Kart Amiraller’in vatan, millet, memleket, demokrasi sevdasıyla bu bildiriyi imzalamış olmaları mümkün değil. Çünkü ‘Köhne Amiraller’in ortak bir sevinç metnine imza attıklarını gördük mü, görmedik” şeklinde konuştu.

“25 Yıl öncesinin Genç Subayları Bugün Emekli Amiraller Olsa Gerek”

Bugüne kadar 27 Mayıs’ta, 12 Mart’ta, 12 Eylül’de ve 28 Şubat’taki anti demokratik müdahalelere işaret eden Sorgun, şöyle devam etti: “Dikkat edin o zaman genç subaylar başlığı atanlar, şimdi emekli amiraller oluyor. Herhalde 25 yıl önceki genç subaylar bugün emekli amiraller olsa gerek. Libya ile deniz anlaşması yapıldığında bu 104 amiralin bir araya gelip teşekkür bildirisi yayınladığını gördük mü? Türkiye’nin desteğiyle Karabağ’da Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı başarılı mücadelesinde bu 104 amiralin, o vasfı hakkıyla taşıyanları tenzih ediyorum, bunların siz o zaman ortak bir sevinç metnine imza attığını gördünüz mü? Görmedik. Tam bu bildirinin hazırlandığı gece yarısı Milli Savunma Bakanımız ve komutanlarımız sınırın sıfır noktasındaydı. Ne oldu da şimdi bunlar böyle bir imza atıyorlar. Bunu normal olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin özellikle FETÖ’den büyük oranda temizlendikten sonra ve temizlenme mücadelesinin devam ettiği süreçte milli savunmamızın, askerlerimizin, polislerimizin gerçekten yurt içinde ve yurt dışında başarılı operasyonların yapıldığı dönemde silahlı kuvvetlerimizi, ülkemizi töhmet altında bırakan, Türkiye dostlarını ve Türkiye’yi üzen ama Türkiye’nin karşıtlarını ve düşmanlarını memnun eden bir girişime imza atıyorsunuz. Eğer siz amiralseniz mutlaka kurmaylık eğitimi almışsınızdır. Kurmay aklıyla bunun ne anlama geleceğinin bilmemeleri mümkün değildir. Milletimizin, dostun ve düşmanın bunu nereye çekeceğini bilmemesi mümkün değildir. Onun için bunu masum bir bildiri olarak kabul etmiyoruz. Şiddetle, nefretle kınıyoruz. Ama Allah’ın izniyle Türkiye hedeflerine ulaşacak.”

(Mürsel Çetin / Haber Kent)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.