Filistin’de süregelen insani drama dikkati çekmek, kardeşlik ve merhamet duygularını pekiştirmek amacıyla Konya’da dayanışma kahvaltısında bir araya geldiler. Organizasyonu düzenleyenler, “Bu masa, sadece bir kahvaltı sofrası değil; kalplerimizin birleştiği, dualarımızın kardeşlerimize ulaştığı bir umut halkasıdır. Bugün burada paylaşılan her lokma, bir annenin duasına, bir çocuğun umuduna dönüşsün” ifadelerini kullandılar. Etkinlik boyunca yapılan bağışların tamamının Filistinli ailelere ulaştırılacağı belirtildi.
Yaklaşık 350 kişinin katılımıyla düzenlenen “Filistin Dayanışma Kahvaltısı”, hem gönülleri bir araya getirdi hem de vicdanların ortak sesi oldu.
Etkinliğin organizasyonu; Dr. Fatma Gürbüz, Doç. Dr. Ayşegül Demir, Dr. Gözde Koygun, Naime Tekbaş ve Naile Bulmaz tarafından yürütüldü.
Sabahın ilk saatlerinde, sessizliğin içinden yükselen Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, duygusal anlara sahne oldu. Tilavetin ardından dualar Filistinli kardeşlerimiz için yükseldi, gözler doldu, kalpler bir oldu.
Konuşmalar bölümünde ise, hem akademik hem manevi yönüyle güçlü isimler katılımcılara seslendi.
Doç. Dr. Ayşegül Demir, konuşmasında birlik ve merhamet duygusunun altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu masa, sadece bir kahvaltı sofrası değil; kalplerimizin birleştiği, dualarımızın kardeşlerimize ulaştığı bir umut halkasıdır. Bugün burada paylaşılan her lokma, bir annenin duasına, bir çocuğun umuduna dönüşsün.”
Dr. Fatma Gürbüz, insanlık vicdanının en saf halinin merhamet olduğunu ifade ederek, “Yardım sadece maddi değildir; bir bakış, bir dua, bir kalp bile bir çocuğun yarınını aydınlatabilir. Biz burada kardeşliğin, insan olmanın, bir yüreğe dokunmanın onurunu yaşıyoruz” diye konuştu.
Etkinliğin bir diğer konuşmacısı, UNESCO Yaşayan Hazinesi Ödülü sahibi keçe ustası, semazen ve yazar Celaleddin Berberoğlu, sanatın maneviyatla buluştuğu bir dille konuştu.
“Sanat, insanın kalbine dokunan sessiz bir duadır. Merhametle yapılan her iş, Allah’a ulaşan bir eserdir. Filistin’deki kardeşlerimiz için gönlümüzü, sanatımızı, dualarımızı birleştiriyoruz” diyerek katılımcılara derin bir manevi mesaj iletti.
Etkinlik boyunca yapılan bağışların tamamının Filistinli ailelere ulaştırılacağı belirtildi.
Program, sadece bir dayanışma kahvaltısı olmanın ötesine geçerek; merhamet, birlik ve insanlık duygularının somutlaştığı bir gönül buluşması haline geldi.
Kahvaltı programının ardından katılımcılar, Konya’nın manevi mirasını yansıtan özel bir ziyaret rotasına çıktılar.
Ateşbaz-ı Veli Türbesi, Konevi Hazretleri Türbesi, Mevlana Hazretleri Dergahı ve Şems-i Tebrizi Türbesi ziyaretleriyle gönüller bir kez daha maneviyatla doldu.
Her durakta edilen dualar, hem Filistinli kardeşlerimize hem de insanlığın huzuruna yöneldi.
Ziyaretlerin ardından organizasyon tamamlanırken, katılımcıların ortak duygusu tek bir cümlede birleşti:
“Biz burada sadece kahvaltı yapmadık; kalplerimizi Filistin’le birleştirdik.”
Organizasyonu gerçekleştiren Dr. Fatma Gürbüz, Doç. Dr. Ayşegül Demir, Dr. Gözde Koygun, Naime Tekbaş ve Naile Bulmaz yaptıkları açıklamada, amaçlarının sadece bir etkinlik düzenlemek değil, merhameti hatırlatmak ve kardeşliği yaşatmak olduğunu vurguladılar.
“Filistin’de her gün yaşanan acıya sessiz kalmamak, bir sofrada birleşerek vicdanımızın sesini duyurmak istedik. Dualarımızla, desteklerimizle, kalplerimizle yanlarındayız.”
Bu anlamlı gün, katılan herkesin kalbinde iz bıraktı.
Kahvaltı sofraları paylaşıldı, dualar gökyüzüne yükseldi, kardeşlik yeniden hatırlandı.
Ve en önemlisi: merhamet, insanlığın ortak dili olarak bir kez daha yüreklerde yankılandı.