Arkoç: “Merkez Bankası Enflasyonu Dengelemeye Çalışıyor”

Arkoç: “Merkez Bankası Enflasyonu Dengelemeye Çalışıyor”
Gelecek Partisi Konya İl İdari ve Mali İşler Başkanı Mehmet Emin Arkoç, Merkez Bankası’nın faiz artırımı kararına ilişkin, “Faiz kararı karşısında döviz kurları düşebilir. Kısaca Merkez Bankası faiz artırma kararıyla enflasyonu dengelemeye çalışmaktadır”

Gelecek Partisi Konya İl İdari ve Mali İşler Başkanı, emekli öğretim görevlisi ve Mali Müşavir Mehmet Emin Arkoç, Merkez Bankası’nın faiz artırımı kararına ilişkin, “Faiz kararı karşısında döviz kurları düşebilir. Döviz kurlarının düşmesi sonucunda özellikle ithalatı ucuz hale getirir. Bu durum ekonomiye olumlu olarak yansır. Kısaca Merkez Bankası faiz artırma kararıyla enflasyonu dengelemeye çalışmaktadır” dedi.

Arkoç, Merkez Bankası’nın faiz artırımı kararını ve ekonomiyi değerlendirdiği açıklamasında, “Merkez Bankası, politika faizi olan bir haftalık vadeli repo ihale faiz oranını 500 baz puan artırarak yüzde 40’a çıkarmış oldu. Aslında bu konuda piyasaların beklentisi faiz artışının 250 baz puan olacağı şeklindeydi. Yapılan açıklamada parasal sıkılaştırma hızının yavaşlatılacağı ve sıkılaştırma adımlarının kısa bir zaman dilimi zarfında tamamlanacağı şeklinde olmuştur. Bu durum muhtemeldir ki Kasım 2023 ayında yüzde 4/4.5’lük bir enflasyon artışı olursa yıllık tüfe’yi de yüzde 6/6.4 seviyelerine kadar yükseltmiş olacaktır. Bu durumda faiz geliri olanlar enflasyon karşısında paralarının değerini koruyamayacaklardır” ifadelerini kullandı.

“Merkez Bankası Para Politika Kurulu’nun almış olduğu kararlardan şöyle bir netice ortaya çıkmaktadır” diyen Arkoç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hükümetin Şimşek yönetimine kadar olan dönemde aldığı ekonomik karalarının (faiz düşürme, nas vs.) yanlış olduğunu, iktidarın bu konuda yanıldığı anlamını taşımaktadır. Kurulca alınan bu karar dezenflasyonun (para şişkinliğini önleme, enflasyona karşı alınan tedbirler bütünü, fiyat artış hızının azalması vs.) tesisi için gerekli parasal sıkılaştırma düzeyine yaklaşılmıştır anlamı taşımaktadır. Bunun için sıkılaşma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaşma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır denilmektedir. Bilindiği üzere yanlış ekonomi politikalarını düzeltmek hem çok zordur hem de süreç biraz sancılı olabilmektedir. Kurul ayrıca fiyat istikrarının kalıcı tesisi için, gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği zaman sürdürüleceğini de değerlendirmektedir. Bunun da kısaca anlamı yılbaşına kadar belki 250 baz puan belki de 500 baz puan daha faizleri artırmaya devam edeceğinin sinyalini vermektedir. Daha önceki yıllarda liyakatsız ekonomi yöneticilerin iş başında oldukları dönemlerde uyguladıkları yanlış ekonomi politikaların yarattığı sancılar nas politikalarının maliyeti, bugün toplumumuz tarafından iyiden iyiye hissedilir hale gelmiştir.”

Merkez Bankası’nın yaptığı açıklamada kredi kartı azami faiz oranlarını ve üye işyeri komisyon oranlarını almış olduğu faiz kararına karşın sabit tutacağını açıkladığını savunan Arkoç, şöyle devam etti: “Bu durum ise seçim ekonomisine giriş şeklinde yorumlanabilir.

Sonuç olarak Merkez Bankası’nın almış olduğu bu kararlarda; yabancı yatırımcıyı ülkeye çekmek, enflasyonu düşürmek, Kur Korumalı Mevduat’tan çıkışı hızlandırmak, TL’nin değer kazanmasını sağlamak, döviz ve altın fiyatlarının yükselişini engellemek gibi işlemler için olduğu anlaşılmaktadır.

Kanaatimizce açıklanan faiz artışı sonucunda bankaların mevduat faizleri de yüzde 50 - 52 bandına doğru yükselecek, gerçekleşecek enflasyon oranı ile aradaki makas en az altı yedi puan belki de daha fazla açılmış olacaktır. Bir diğer husus da yabancı kaynağın ülkemize gelmesi Mart 2024 yerel seçimlerden sonra mümkün görülmektedir. Bunun da gerçekleşebilmesi için ülkemizde her konuda güven ortamının oluşması, bunun içinde gerekli tedbirlerin acilen alınması gerekmektedir.

Ayrıca yabancı yatırımcı faiz artışının tamamlanmasını, 2 yıllık tahvil faizinin yüzde 40 üzerine çıktığını gördükten sonra tahvil piyasasına geleceği bilinen bir gerçektir. Yüksek faiz oranlarının tüketici harcamalarının sınırlanmasına sebep olarak, talebi azaltması sonucunda fiyat artışlarının dengelenmesine imkan sağlayabileceği ön görülmektedir. Böylece enflasyonun kontrol altına alınması hedeflenmektedir. Faiz kararı karşısında döviz kurları düşebilir. Döviz kurlarının düşmesi sonucunda özellikle ithalatı ucuz hale getirir. Bu durum ekonomiye olumlu olarak yansır. Kısaca Merkez Bankası faiz artırma kararıyla enflasyonu dengelemeye çalışmaktadır.

Alınan faiz artış kararlarının ekonomiyi yavaşlatarak enflasyonla mücadele, eriyen döviz rezervlerini yerine koyup TL’yi desteklemek için sıcak parayı çekecek faiz seviyesine ulaşma gibi amaçları da taşımaktadır.”

(Haber Merkezi / Haber Kent)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.