Konya Baro Başkanı Mustafa Aladağ, “Barolar, savunmanın 150 yıllık kaleleridir, hak arama hürriyetinin merkezidir, hakkını arayan her vatandaşın başvurduğu ilk adrestir. Baroları bölerseniz savunmanın kalesini yıkarsınız, avukatın sesini soluğunu, hakkını arayan vatandaşın önünü kesersiniz. Baroları bölerseniz ortada ne avukat ne savunma ne de adalet kalır” dedi.

Konya Barosu, Adliye önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla hükümetin hayata geçirmeye çalıştığı çoklu baro sistemine tepki gösterdi.

Basın Açıklamasını Konya Baro Başkanı Av. Mustafa Aladağ yaptı. Aladağ, Konya Barosu olarak TBMM Başkanlığına sunulan çoklu baro oluşumuna izin veren kanun değişikliğine karşı olduklarını dile getirdi.

“Bölünmeye Hayır” dediklerini aktaran Aladağ, tasarının kanunlaşması halinde meslekleri açısında telafisi mümkün olmayacak zararların ortaya çıkacağını savundu.

“Yine baro başkanlığımız tarafından yapılan iki ayrı açıklamayla teklifin yasalaşması halinde doğacak sorunlara dikkat çekilmiş bu sorunların avukatlık mesleğinin icrasını imkânsız hale getireceği bir kez daha vurgulanmıştır” diyen Konya Baro Başkanı Av. Mustafa Aladağ, şöyle devam etti:

“Teklifin yasalaşması ve illerde birden fazla baro yapılanmasına izin verilmesi halinde başta meslektaş dayanışması olmak üzere disiplin, staj, adli yardım, CMK gibi uygulamalarda çözümü mümkün olmayan sorunların doğacağı tartışmasızdır. Birden fazla baronun varlığı meslektaşlarımızın ayrıştırıp ötekileştirdiği gibi var olan siyasi ve ideolojik görüş farklılıklarını derinleştirir. Ayrıca devletin temeli olan adaletin tesisinde önemli bir role sahip adil yargılamanın yılmaz bekçileri olan biz avukatları önemsiz ve değersiz hale getirir.”

“BAROLARI BÖLERSENİZ ORTADA NE AVUKAT NE SAVUNMA NE DE ADALET KALIR”

Baroları bölmenin ve çoklu baro fikrinin uygulaması sonucu ortada ne avukat ne savunma ne de adalet kalacağını savunan Aladağ, bu bölünmenin ve çoklu baro fikrinin uygulanmasının baroların siyasallaşmasına ve siyasete alet olmasına sebep olacağından kaygı duyduklarını dile getirdi.

Aladağ, “Yapılmak istenen değişikliklerin avukatlar veya barolardan daha çok vatandaşları ilgilendireceği, adliyelerde hak arayan, hakkındaki isnattan dolayı yargılanan insanların savunma ve adalete erişim hakkını kısıtlayacağı hatta ortadan kaldıracağı bilinmelidir” ifadelerini kullandı.

“Savunma hakkının ancak özgür ve korkusuz avukatlar eliyle sağlanabileceği, avukatların özgürlüklerinin garantörünün ise kimseden emir ve talimat almayan; bağımsız, tarafsız, özgür ve güçlü barolar olduğu açıktır” diyen Aladağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avukat, ancak bağımsız, özgür ve güçlü bir baroya mensup olmakla kamu gücü karşısında başı dik ve korkusuzca adalet arar ve bireylerin hakkını savunur. Güçlü ve bağımsız bir baronun avukata sağladığı destek aslında mağdur, mazlum, hakkı elinden alınmış insanları korumak ve kollamak içindir. Avukatı bu güçten bu himayeden mahrum etmek aslında hak arayan ancak bunun için gereken gücü ve cesareti kendinde bulamayan bireyin mahrum edilmesidir. Barolar, savunmanın 150 yıllık kaleleridir. Barolar, avukatların sesi ve soluğudur. Barolar, hak arama hürriyetinin merkezidir. Barolar, hakkını arayan her vatandaşın başvurduğu ilk adrestir. Baroları bölerseniz savunmanın kalesini yıkarsınız. Baroları bölerseniz avukatın sesini soluğunu kesersiniz. Baroları bölerseniz hakkını arayan vatandaşın önünü kesersiniz. Baroları bölerseniz ortada ne avukat ne savunma ne de adalet kalır.”

“ÇOKLU BARO OLUŞUMUNA ŞİDDETLE KARŞI ÇIKIYORUZ”

Çoklu baro oluşumuna izin veren kanun değişikliğinin TBMM başkanlığına sunulduğunu vurgulayan Konya Barosu Başkanı Mustafa Aladağ, “Konya Barosu olarak bu kanun değişikliğini şiddetle karşı çıktığımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Baromuzun yanında diğer tüm baroların da karşı çıktığı bu tasarının kanunlaşması halinde mesleğimiz açısından telafisi imkânsız zararların ortaya çıkacağı tartışmasızdır. Yasa teklifinin TBMM başkanlığına sunulmasından önce kamuoyuna yansımasının ardından başlayan süreçte getirilmek istenen düzenlemeye karşı olduğumuzu defalarca ifade ettik. Süreç devam ederken 19 Mayıs 2020 ve 1 Haziran 2020 tarihlerinde 80 Baro Başkanı tarafından ortak bir açıklama yapılarak çoklu baro uygulamasını içeren teklifin mesleğimize, savunmaya, adalet sistemine, hak arama özgürlüğüne zarar vereceği mesleğin icrasıyla ilgili olarak kargaşaya ve kaosa yol açacağı açık bir biçimde ifade edilmiştir. Yine Baro Başkanlığımız tarafından yapılan iki ayrı açıklama ile teklifin yasalaşması halinde doğacak sorunlara dikkat çekilmiş bu sorunların avukatlık mesleğinin icrasını imkânsız hale getireceği bir kez daha vurgulanmıştır. Teklifin yasalaşması ve illerde birden fazla baro yapılanmasına izin verilmesi halinde başta meslektaş dayanışması olmak üzere disiplin, staj, adli yardım, CMK gibi uygulamalarda çözümü mümkün olmayan sorunların doğacağı tartışmasızdır. Birden fazla baronun varlığı meslektaşlarımızın ayrıştırıp ötekileştirdiği gibi var olan siyasi ve ideolojik görüş farklılıklarını da derinleştirir. Ayrıca devletin temeli olan adaletin tesisinde önemli bir role sahip adil yargılanmanın yılmaz bekçileri olan biz avukatları önemsiz ve değersiz hale getirir. Bu bölünme ve çoklu baro fikrinin uygulanmasının baroların siyasallaşmasına ve siyasete alet olmasına sebep olacağı şüphesizdir. Yapılmak istenen değişikliklerin Avukatlar veya Barolardan daha çok vatandaşları ilgilendireceği, adliyelerde hak arayan, hakkındaki bir isnattan dolayı yargılanan insanların savunma ve adalete erişim hakkını kısıtlayacağı hatta ortadan kaldıracağı bilinmelidir” diye konuştu.

Aladağ’ın açıklamasının ardından avukatlar, “Çoklu Baro Sistemi”ne alkışlarla tepki gösterdi.

Basın açıklamasına aynı zamanda avukat olan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konya İl Başkanı Avukat Barış Bektaş, İYİ Parti Konya İl Başkanı Avukat Gökhan Tozoğlu, eski baro başkanları ve çok sayıda avukat katıldı.

Daha sonra avukatlar olaysız dağıldı.

(Haber Merkezi / Haber Kent)