Yenilikçi Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Yeni Sendika) Eskişehir İl Temsilcisi Abdulbaki Tekin, “Geç gelen adalet adalet değildir” değerlendirmesinde bulunarak, “Sendikaların örgütlenmesinin önünün açılması gerekirken yüzde 2’lik üye barajı engeli kaldırılmadı gitti. Yüzde 1’lik baraj Danıştay tarafından iptal edilmişken yüzde 2 için neden hızlı bir adım atılmadı? Ve hala neden bekliyor? Acaba yüzde 1 barajı mevcut yasalara ve Anayasa’ya aykırı iken yüzde 2 değil mi” dedi.

Tekin, yaptığı açıklamada, yüzde 2 barajının bir an önce kaldırılmasını istedi. Sendikal örgütlenme özgürlüğünü ortadan kaldıran yüzde 2 barajı ile çalışanların sendikal tercihlerine müdahale edildiğini öne süren Tekin, ilgili düzenlemenin Ocak ayında AYM’ye götürülmüş olmasına rağmen hala sonuca ulaşılamadığını savundu.

Anayasa Mahkemesi Genel Kurul gündemine 11 aydır gelmemiş olan bu değişikliğin yüz binlerce kamu çalışanını mağdur ettiği gibi sendika seçme özgürlüğünü de ortadan kaldırdığını ileri süren Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni Kurulan Alternatif sendikalar bu barajın oluşturduğu engel ile var olma savaşı verir duruma gelmiştir. İşin özü yetkili sendikalar amacına ulaşmıştır. Özellikle bu devirde 30-40 kat büyüyen sendika hedefine ulaşmış gözüküyor. Bizdeki yasalar işleyene kadar ‘atı alan Üsküdar’ı geçiyor’ maalesef. Hani bir söz vardır ya geciken adalet adelet değildir diye. İmzalamış olduğumuz uluslararası sözleşmelere, anayasamıza ve kanunlarımıza aykırı olan bu düzenleme bir an önce genel kurul gündemine alınıp karara bağlanmalıdır.”

“Birçok Sendika Nefes Alamaz Hale Gelmiştir”

“Yasalara uygun, Anayasal haklardan yola çıkarak faaliyet gösteren birçok sendika ise nefes alamaz hale gelmiştir” diyen Tekin, şöyle konuştu: “Daha vahim olanı ise bu teklifin hukuken ayaklarının yere basmıyor oluşu ve Türkiye’nin bu filmi daha geçen sene seyretmiş olmasıdır. Geçen sene yüzde 1 olarak getirilmek istenen bu baraj, yargıya taşınmış ve Danıştay tarafından ‘sendikalar arası haksız bir ayrıma yol açacağı, sendikal özgürlüğe açıkça bir müdahale oluşturacağı, eşitsizlik yaratacağı ve çalışma barışını bozacağı” tespitleri üzerinden iptal edilmişken; bu kez aynı garabet yüzde2 olarak masaya getirilmiş, yani hukuka kulak tıkanmıştır. Bu düzenleme ile Anayasa ve ILO sözleşmeleri başta olmak üzere Türkiye’nin imzacısı olduğu uluslararası sözleşmelerde yer alan örgütlenme ve toplu pazarlık hakkı ortadan kaldırılarak kamu örgütlenmesinde yandaş bir tekel yaratılmak istenmektedir.

Bizler Tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının daha iyi çalışma şartlarına ulaşması amacıyla yenilikçi düşünceleri öncelikli gören ve çok sesliliği önemseyen bir anlayışıyla bağımsız sendikacılık faaliyetleri yapmayı vazgeçilmez bir ilke olarak kabul ediyoruz.”

(Haber Merkezi / Haber Kent)