‘Şiir Milletlerin Hafızasıdır’

‘Şiir Milletlerin Hafızasıdır’
Selçuklu Belediyesi Türkiye Yazarlar Birliği’nin düzenlediği “ 30. Yılında Türkçe’nin 15.Uluslararası Şiir Şöleni” ne ev sahipliği yaptı. Bu önemli organizasyon açılış için gün sayan Yeni Nesil Şehir Kütüphanesi’nin de ilk programı oldu.

Kültüre, sanata ve onların icracılarına olan desteğini birçok vesileyle ortaya koyan Selçuklu Belediyesi Türkiye Yazarlar Birliği’nin düzenlediği “Türkçe’nin 15.Uluslararası Şiir Şöleni” programına ev sahipliği yaptı.  İlerleyen günlerde açılışı yapılacak olan Yeni Nesil Şehir Kütüphanesi de ilk programında kapılarını  uluslar arası düzeyde bir programa açmış oldu.  Cumartesi günü Konya’ya gelen Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkan ve beraberindeki şairler Mevlana Türbesi, Sille ve Kelebekler Vadisini de ziyaret etti.

Yeni Nesil Şehir Kütüphanesi’nde düzenlenen etkinliğe AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun,  Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, Konyabüyükşehir Belediyesi eski Başkanı Halil Ürün, Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen birlik üyesi yazar ve şairler katıldı.

Başkan Pekyatırmacı: “Medeniyetimiz, dilimiz, tarihimiz geleceğe ve gençlerimize taşımamız gereken emanetlerimiz”

Türkiye Yazarlar Birliği'nin müstesna bir programına ev sahipliği yapmaktan duyduğu  memnuniyeti  ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Dilimiz, tarihimiz, medeniyetimiz, kültürümüz ve gençlerimiz, bizim korumamız, yaşatmamız ve geleceğe taşımamız gereken değerlerimiz. Bu manada bu şiir şöleninin çok önemli bir organizasyon, önemli bir program olduğunu düşünüyorum. Otuz yıl önce başlayan böyle önemli bir programında otuzuncu yılında Konya'mızda gerçekleşiyor olmasından ayrıca mutluluk duyuyorum. Binamızı ilk defa resmi olarak kullanıyoruz. Binamızı tamamladık  içinin tefrişini  bitirdik  Ama henüz resmi açılışını yapmadık. Yazarlar Birliği'mizin bu müstesna programında resmi duyuruyla ilk defa bir programı icra etmek de ayrı bir mutluluk. Bugün pek çok mutluluğu  hakikaten bir arada yaşıyoruz. Tabii hepimizin üzerine çok önemli görevler düşüyor biz neticede yerel yönetim hizmeti yapıyoruz. Belediyeyiz ama belediye olarak belediyecilik hizmetlerini  yürütürken asıl hizmet alanımızla birlikte pek çok alanda biz yine üzerimize görev olduğunu düşündüğümüz şekilde pek çok hizmeti de bir arada yürütmeye çalışıyoruz. Bu manada kültür, sanat, eğitim ve gençlerimiz bizim birinci önceliğimiz. Aşağıda konuşurken öğrendim. 106  tane kütüphanemiz olmuş. Ben doksanın üzerinde kütüphanemiz var diyordum. Çünkü neredeyse  her ay bir tane kütüphane açıyoruz. 106 kütüphanemizde hem gençlerimizi kitapla buluşturuyoruz  hem onlara okuma alanları, çalışma alanları oluşturuyoruz. İnşallah bu merkezde de gençlerimiz hem kütüphanede hem akademik yönden hem sosyal, kültürel yönden kendilerini geliştirecekler, araştırmalar yapacaklar; arkadaşlarıyla  birlikte burada sosyal faaliyetlere katılacaklar. İlimizi, tarihimizi, kültürümüzü, medeniyetimizi burada öğrenecekler, müşahede edecekler. Biz İnşallah geleceğe gençlerimizi en iyi şekilde  taşımanın gayreti, çabası içerisinde olacağız. Burada siz üstatların önünde çok fazla söz söyleyecek değilim. Ama çok kısa olarak son dönemde yaptığımız kültürel faaliyetlerden çok hızlıca bahsetmek  istiyorum.  Özellikle Cumhurbaşkanlığı  himayesinde Anadolu Selçuklu Çağ Mirası, Büyük Selçuklu Çağı Mirası eserlerimizi daha önce tamamlamıştık ve yayın hayatına girmişti. İşte en son  İpek Yolu Konakları eserimizi tamamladık. Anadolu'da bulunan İpek Yolu üzerindeki bütün hanlarımızın, Selçuklu eserlerimizin tamamını artık bir envanterde topladık. Bütün tarihiyle, geçmişiyle, fotoğraflarıyla, planlarıyla hepsini muhafaza altına aldık  ve çok önemli bir projeyi de şu anda yürütüyoruz. Türklerin Mirası Projesini Selçuklu Belediyesi olarak üstlendik. Bu da Cumhurbaşkanlığı himayesinde aslında dört beş yıl önce başlamış ama finans  zorlukları yüzünden rafa kaldırılmış bir projeydi. Geçen sene projeyi raftan indirdik  15 milyonluk bir bütçeyi ayırdık  ve inşallah önümüzdeki yıldan itibaren etaplar halinde projeyi  tamamlayacağız. On yedi ciltlik bir yayın ve on sekiz bölümlük bir belgeseli bu zamana kadar Türklerin tarihini anlatan en önemli, en büyük eseri inşallah yayın hayatına kazandırmış olacağız.  Türklerin tarih  sahnesine çıkışından Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılışına kadar olan süreci somut olmayan kültürel mirasıyla, devletleriyle, mimari eserleriyle, ilim adamlarıyla, bilim adamlarıyla birlikte inşallah gençlerimize aktarma anlamında  en önemli eserini ortaya koymuş olacağız. Bu sene, dört ciltlik yayın ve dört bölümlük belgeseli tamamlayarak inşallah ilk bölümünü, ilk kısmını yayın hayatına  kazandırmış olacağız. Buradan da bunun müjdesini vermek istiyorum. Tabii yine kültürel anlamda pek çok ülkeyle temasımız var. Şimdi Özbekistan'da bu programı yapmak istediğimizi değerli  başkanımız ifade etti. Inşallah bu ayın sonuna doğru da Özbekistan'da Selçuklu eserleriyle ilgili bir sergiyi büyükelçiliğimizde açacağız ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'yla birlikte Özbekistan'da  Türk Büyükelçiliğinde Selçuklu eserlerinin bulunduğu bir sergiye orada ev sahipliği yapmış olacağız. Biz Selçuklu Belediyesi olarak adını aldığımız medeniyete borçlu olduğumuzu düşünüyoruz ve bu manada pek çok organizasyonu bir  arada yürütmeye çalışıyoruz. Sadece yurt içinde değil yurt dışında da farklı alanlarda, farklı bölgelerde çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. İnşallah biz sizlerden aldığımız güçle ve sizlerin destekleriyle gençlerimize ve tüm dünyaya medeniyetimizi, tarihimizi, kültürümüzü en iyi şekilde anlatmanın gayreti içerisinde olmaya da devam edeceğiz diyorum. Tekrar program ve organizasyonda emeği geçen yazarlar birliğimize ve bütün emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Milletvekili Sorgun: “Şiir milletlerin hafızasıdır”

Şiirin taşıdığı önemin altını çizen AK Parti Milletvekili Ahmet Sorgun, “Ben öncelikle Selçuklu Belediyemize, Başkanımıza ve Yazarlar Birliğimize, Türk Dünyasından ve Türkiye'den şairlerle Konya'da bizi buluşturduğu için her ikisine de gerçekten canı gönülden tebrikler diyorum. Her ülkenin bağımsızlığının sembolü bir bayrağı oluyor,  bir de bayrağının yanında milli marşı oluyor.   Şiir de bayrak kadar önemli bir değer taşıyor  gerçekten bu kadar önemli. Şiirler aynı zamanda da milletlerin hafızasını da oluşturuyor Eğer bu şiir olmasaydı biz Endülüs'teki o kıyımı bugüne herhalde taşıyamazdık. Veya  İstiklal Marşımız yahut Sakarya veya  bir Su Kasidesi bunun kadar bunlar kadar kalıcı bir şey bildiğim kadarıyla yok. Onun için  Türkçe'nin şiir şölenini çok önemli buluyorum. Hani Kazan'da söylenen  bir şiirin Bakü'de anlaşılması, İstanbul'da yazılan bir şiirin Almatı'da Kaçkar'da dinlenmesi  çok önemli. Hz. Peygamber'den öğrendiğimiz gibi az ama daimi olması örneğiyle burada  bu  on beşincisini ve otuzuncu yılda idrak ettiğimiz bu çalışmaların aynı heyecanla devam etmesini temenni ediyorum. Bu organizasyonda emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.

TYB Genel Başkanı Arıcan: “30 yıl sonra Konya’da yeniden buluşmanın heyecanı içersindeyiz”

 Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı  Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, TYB’ninTürkiye'nin uluslararası düzeydeki en sürekli, devamlı tek faaliyetini ısrarla sürdürdüğünü ifade ederek; " 45 yıl önce kurulan Türkiye Yazarlar Birliği "Türkiye'nin Uluslararası Şiir Şöleni" 30 yıldır süregelmektedir. Bu Şiir Şöleni'nin fikir babası, kahramanı aramızda bulunan kurucu ve şeref başkanımız Mehmet Doğan'dır. Sovyetler dağıldıktan sonra Türk devletleriyle aramızdaki kültürel iş birliğini arttırmak, sürdürmek, dilde, fikirde, işte birliği sağlamak adına böyle bir faaliyete geçirmiş ilk çıkıldığında belki "Neden böyle bir faaliyet yapılmalı? Ne gerek var?" seslerin çıktığı günden bugüne iyi ki böyle bir faaliyet yapılmış. Tekrarını 30.sunu 30 yıl sonra Osmanlı'nın başkenti Bursa ve Selçuklu'nun başkenti Konya'mızda tamamlamak suretiyle Mevla bunu yinelemeyi nasip etti. Herhalde bir beşere, bir kula planladığı programladığı bir faaliyetin artarak, güçlenerek 30 yıllık tekrarını göstermek, göstermesine Rabbin en büyük nimetlerden olsa gerek. İyi ki yol arkadaşlarım var. Bu şiir şöleninin gerçekten çok farklı özellikleri var. Özellikle Mehmet Doğan'ın bu vesileyle Türkiye, Türkçemiz, Türk dünyası, kültürümüz, edebiyatımız, şiirimiz üzerine bir manifesto niteliğinde, bir dekorasyon niteliğinde konuşmaları oluyor. Bunlar bir tespit ve aynı zamanda bir yol haritası ve bir gelecek vizyonu olan konuşmalar. Dolayısıyla en önemli özelliği Türk devletleri arasında böylesi bir dayanışmayı, kültürel iş birliğini sağlaması adına çok önemli bir zemin. Türk Devletleri Teşkilatının kurulduğu, geçen yıl sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde bu kadar Türk devletlerinin bir araya gelerek kurduğu bu Türk Devletleri Teşkilatının aslında içe iyiliğini, ruhunu oluşturan bir faaliyet. 30 yıldır aslında devam eden bu faaliyet öyle tahmin ediyorum dolaylı olarak buna hizmet etmiştir. Bu şölen vesilesiyle Türkiye'ye, Türk bilinen bizim şiir dünyamız abileri katkı sunan büyük şairler adına üç ödül veriliyor. Bu ödüller de başlı başına bir sanat eseri. Altın kaplaması olan sanat değeri çok yüksek ödüller. Dolayısıyla herhangi bir faaliyet değil bu, herhangi bir şiir şöleni değil. Bu şekilde çok detaylıca düşünülmüş bir faaliyet sadece şairlerin şiiri okunmuyor. Aynı zamanda şiirin geleceği üzerine, şiirin yeni durumları üzerine birçok tartışmalar yapılıyor. Hepimiz biliyoruz ki şiir insanın tarihi kadar eskidi ve köklüdür. Belki de saltanatı en kadim kültürel gelenek şiirdir. Ama bununla beraber biz hem geleneğimizin o geçmiş şairleriyle hem de aramızda mevcut şairlerimizle övünmeliyiz. Şundan dolayı övünmeliyiz; Türkiye Yazarlar Birliği'nin kültür, fikir, sanat hayatımız adına verdiği çok büyük bir davanın, kavganın en büyük savaşçıları şairlerimizdir. Şairlerimiz aslında Türkçemizin emekçileridir. Diyebiliriz ki şairler Türkçeye büyük bir azimle emek vermeye devam ediyorlar. Bu anlamda Türkçemizin sahip bir şekilde varlığını koruması ve devam ettirmesi  adına şairlerimizin çok büyük bir emeği var. Onları hürmetle, muhabbetle selamlıyoruz. Aslında bundan sonraki dönemlerde belki şiirimiz üzerine dilimizle, Türkçemizle birlikte beraber yapılacak çok önemli tartışmalar icra edilmeli. Belki şiir eleştirileri üzerine daha fazla tartışmalar yapılmalı. Artık Türkiye Yüz Yılı denilen bu çağda, bu dönemde inşallah diyoruz ki. Bu yüzyıl aynı zamanda kültürümüzün şanlandığı, Türkçemizin şanlandığı, sanatımızın, edebiyatımızın şanlandığı sadece Türk devletlerine değil, tüm dünyaya, dünya edebiyatına, dünya şiir literatürüne artık şiirimizin yankılandığı, sunulduğu bir döneme geçeceğiz diye düşünüyoruz. Bu şölenin de Konya ayağından ilkinde olduğu gibi gerçekleştirilmesi için katkı veren emek veren başta Konya Milletvekilimiz, Genel Başkan Yardımcımız Ahmet Sorgun beyefendi ve bu görüşmeyi yaparak burada programın icra edilmesi için girişimde bulunarak bu faaliyetin gerçekleşmesi için ev sahipliği yapan ki çok kıymetli Selçuklu Belediye Başkanımız Ahmet Pekyatırmacı beye en kalbi, en samimi şükranlarımızı sunuyoruz.” dedi.

TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu’nun konuşmasıyla açılan Mevlânâ Şiir Faslında ilk şiiri; 30 yıl önce, 1992 yılında Konya Büyükşehir Belediye Başkanı iken Türkçe’nin Uluslararası Mevlâna Şiir Şölenin ilkine ev sahipliği yapan Halil Ürün okudu. Daha sonra Prof. Dr. Ahmet Alkan, Güney Azerbaycanlı Ahmedzahed Ğarami, Ali Saçıkara, Kosovalı İskender Muzbek, Prof. Dr. Şaban Halis Çalış, Mustafa Uçurum, Makedonyalı Mehmed Arif, Murat Güzel ve Kerküklü Ali Yağmuroğlu kürsüye gelerek şiirlerini okudu.

Yunus Emre Şiir Faslı ise TYB Konya Şubesi Genel Sekreteri Vural Kaya’nın konuşması ile başladı. Ardından Mehmet Atilla Maraş, Emre Öztürk, Mehmet Kurtoğlu, Vasfettin Yağız, Alpaslan Baha, Ahmet Aka, Türkmenistanlı Araazgül Recebova, Osman Avanoğlu, Sıtkı Caney, Mustafa Sarı, Ali Bal, Müştehir Karakaya, Kerküklü Şemsettin Küzeci şiir okurken Gagauzyalı Marioh Mercanka ve Üsküplü Mehmet Arif birer türkü seslendirdi.

Program katılım beratı takdimi ve günün anısına çekilen hatıra fotoğrafıyla son buldu.

(Haber Merkezi / Haber Kent)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.