Araştırmacı-Yazar Melahat Ürkmez,  “Hz. Mevlâna’nın Mesnevisini anlamıyoruz diyenler vardır.  Anlamak için Mevlâna’yı bilmeli ve öğrenmeliyiz. Hz. Mevlâna ve Şemsi Tebrizi hakkında çok yanlış bilgiler var. Çoğuna itibar edilmemelidir” dedi.

Konya Fikir Sanat Kültür Adamları Birliği Derneği ve KTO- Karatay Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi işbirliğiyle Hz. Mevlâna’nın 748. Anma Törenleri kapsamında Şems Volkanında Mevlâna konulu konferans düzenlendi.

KTO-Karatay Üniversitesi Konferans salonunda düzenlenen Konferansa Konya Fikir Sanat Kültür Adamları Birliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, yönetim kurulu üyeleri, KTO- Karatay Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüsamettin Erdem, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Konya Fikir Sanat Kültür Adamları Birliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, “Dernek olarak KTO- Karatay Üniversitesiyle birlikte Hz. Mevlâna’nın 748. Anma Törenleri kapsamında Hz. Mevlâna’nın Şemsle ilgisini anlamak için ‘Şems Volkanında Mevlân’a konulu bir konferans düzenledik. Derneğimiz Üyesi Araştırmacı-Yazar Melahat Ürkmez hanımın Hz. Mevlâna ve Şemsi Tebrizi ile ilgili çalışmaları olduğundan kendisinden bu konuda bir konferans vermesini istedik. Bizleri kırmadığı için kendisine, üniversitemize ve emeğe geçen herkese teşekkür ediyoruz” dedi. 

“Hz. Mevlana ve Şem-i Tebrizi Hakkındaki Yanlış Bilgilere İtibar Etmeyin”

Konferansta, ‘Şems Volkanında Hz. Mevlâna’yı anlatan Araştırmacı-Yazar Melahat Ürkmez,  “Hz. Mevlâna’nın Mesnevisini anlamıyoruz diyenler vardır.  Anlamak için Mevlâna’yı bilmeli ve öğrenmeliyiz. Hz. Mevlâna ve Şemsi Tebrizi hakkında çok yanlış bilgiler var. Çoğuna itibar edilmemelidir. Hz. Mevlâna Suriye’de eğitimde iken Şemsi Tebrizi ile görüştüğü söylenir. Şam’da Mevlâna’ya Şemsi Tebrizi ‘Mevlana insan sarrafı beni anla diyor.’ Mevlâna’nın eserlerinde Şemsi Tebriz’i volkanı vardır. Şemsi Tebrizi tahsil görmemiş bir derviş gibi görünse de eğitim almış bir derviştir. Diyar diyar gezendir. Kendini anlayacak bir Hakk dosttu arıyor. Rüyasında kendisini anlayacak olanı görmesine rağmen, ne vereceksin deniliyor. Konya’ya gelmesine rağmen kafasını veriyor. Konya’ya geldiğinde Marac'al Bahreyn denilen yerde Mevlâna ile buluşuyor. Bu deyim iki okyanusun buluştuğu yer anlamında da kullanılıyor” diye konuştu.

“Mevlâna’ya Şemsi Tebrizi sırları öğretiyor” ifadelerini kullanan Ürkmez, şöyle devam etti: “Şemsi Tebrizi Mevlâna’ya bir takım sırları anlattıktan sonra Mevlâna değişiyor. Sema ediyor. Güzel şiirler ve sözler söylüyor. Coşuyor.  Bu durumu ve Şemsi Tebrizi ile ilişkilerini kıskanan Mevlâna’nın müritleri Şemsi Tebrizi iyi taciz ediyor. Bir gün Şemsi Tebrizi yok oluyor. Mevlâna bu durum üzerine çok üzgündür. Eski neşesi yoktur. Şemsi Tebrizi iyi soruyor ve arıyor. Şam’da yaşadığına dair haber geliyor. Şam’dan getiriyor. Bunun üzerine Mevlâna’nın müritleri kızıyor. Bir takdiri ilahi Şemsi Tebrizi’nin Konya’ya gelmesi ve ona sırları öğretmesi ve kaybolmasıdır. Şemsi Tebrizi olmasaydı Mevlâna belki güzel şiirler söylemeyecekti. Böylesine güzel eserler yazamayacaktı. Kişiliğini de bulamayacaktı. Bunların hepsi bir bütündür.”

Konferans sonunda KTO- Karatay Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüsamettin Erdem, Araştırmacı-Yazar Melahat Ürkmez’e teşekkür ederek, hediye takdim etti.

(Haber Merkezi / Haber Kent)