Genel Başkanlarına Tepki İstifası!

Genel Başkanlarına Tepki İstifası!
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi’nde kuruluş sürecinden itibaren içinde bulunan 4 isim, partilerinden ve görevlerinden istifa etti.

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi’nde kuruluş sürecinden itibaren içinde bulunan 4 isim, partilerinden ve görevlerinden istifa etti.

DEVA Partisi Genel Merkez Kurucu Üyeleri, Disiplin Kurulu Üyesi M. Sami Topbaş, Yürütme Kurulu Üyesi Mustafa Satıcı, 22’inci ve 23’üncü Dönem Milletvekili Sedat Kızılcıklı ile Genel Merkez Teşkilat Koordinasyon Kurulu Üyesi Özel Kurum, ilkeleri doğrultusunda Genel Başkan Ali Babacan’ın yönetim anlayışı ve bu partide siyaset yapma imkanı ve zemine kalmadığı için partilerinden ve görevlerinden istifa ettiklerini bildirdi.

DEVA Partisi’nden istifa eden 4 önemli isim şu ifadelere yer verdi:

“Kuruluş sürecinden beri içinde yer aldığımız DEVA Partisi’nde, ilkelerimiz doğrultusunda Genel başkanın yönetim anlayışı ile bu partide siyaset yapma imkânı ve zemini kalmadığı için DEVA Partisi’nden ve tüm görevlerimizden istifa ediyoruz. İlkelerimiz doğrultusunda Ülkemiz ve Milletimiz için düşünmeye, çalışmaya, emek harcamaya devam edeceğiz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

“Sonuç Hiçbir Mazeretin Kapatamayacağı Kadar Belirgin Bir Başarısızlıktır”

DEVA Partisi Genel Merkez Kurucu Üyesi ve Disiplin Kurulu Üyesi M. Sami Topbaş ise açıklamasında şunları kaydetti: “Bugün artık üç senelik serüvenin sonuna geldik ve milletin terazisinde tartıldık. Sonuç hiçbir mazeretin kapatamayacağı kadar belirgin bir BAŞARISIZLIKTIR. Bugünkü Cumhurbaşkanlığı seçimi ile sonuçlanan süreç partimiz açımızdan asıl başarısızlığı unutturmamalı. Partimizin durumunu, kamuoyu araştırmalarında iki yıldır kademe kademe gösteren erime, geriye gidiş her defasında mazeretlerle örtbas edildi. Mazeret önce pandemi oldu, sonra yapılan anketlerde siyasi baskı nedeniyle seçmenin korktuğu ve gerçek fikrini beyan etmediği şeklinde anlatıldı. Ancak gerçek anket sandıkta yapıldı ve sonuç apaçık ortadır. Parti Yönetimi, kurulduğundan üç sene sonra partiyi seçime dahi sokamamıştır. Millet partinin duruşunu ve Parti Politikalarını akredite etmemiştir. Biz bu partiyi; başka partiye bir koltuk değneği olalım, dar bir kadronun kariyer yolculuğu için binlerce insanın emeğini heba edelim, liyakat/ehliyeti dokümanlarda kullanalım ama kendi işlerimizde dikkate almayalım, belirli bir etnik kimliğin sözcülüğünü yapalım, Devletin kuruluş değerlerini zorlayıcı ifadeler izhar edelim sonra da tevil edelim, diye kurmadık. Ama kurulduktan kısa bir süre sonra gördük ki; Partimizi İktidarın sorunlu siyasi hamlelerinin (bunlara şimdi karşı çıktığımız Anayasa Değişikliklerine destek vermek ve 2017 referandum kampanyasında EVET oyu için çalışmak da dahildir) savunucu kadrolarının yönetiminde siyaset yapan ve yegane hedefleri o güzel günlere dönmek olan bir kadro görüntüsü ortaya çıktı. Bunu her birinizin birçok kez farklı ortamlarda duyduğunuza eminim. Partinin teşkilatlarının sağlıklı şekilde kurulmadığını, teşkilatların seçime girecek durumda olmadığını, bunların nedenlerini ve nasıl düzeltilebileceğini defalarca yazdığım raporlarda ve yüz yüze görüşmelerimde (ki bazı görüşmelerimiz 4 saati geçmiştir) Genel Başkan’a aktardım.

Partimizin, yönetim kadrolarından başlayarak, teşkilatlarına kadar birçok noktada sorunların varlığı bugün ya da 6 ay önce değil, daha il başkanlarının atanması döneminde ortaya çıktı. Bunlarla ilgili yazdığım raporlardaki tespit ettiğim risklerin TAMAMI gerçekleşti. İstifa ettikten sonra teşkilat başkanlığında o dönem görev yapan arkadaşlarımız da teşkilatlarla ilgili sorunları kendisine aktardıklarını biliyorum. Genel Başkan bu uyarılarımızı dinledi ancak dikkate almamayı tercih etti. Zira yaşayarak gördük ki; kendisine tavsiyelerde bulunan yönetim ekibinin başka bir oyun planı vardı ve partiyi bu plana uygun şekilde yönetti. Maalesef, bugün ağır çekimde yaşadığımız büyük bir tren kazası var ortada. Geldiğini göre göre yaşadığımız bu kaza, en kritik kararları, tüm ikaz ve tavsiyelere rağmen bizzat alan ve uygulayan “Polit Büro”nun yönlendirmeleri ve tercihleri sonucu meydana gelmiştir. İçine düştüğümüz bu ağır sorunun çözümünü Meclis Grubu kurmak için CHP’nin milletvekili lütfettiği diğer partilerle birleşmekte gören arkadaşlarımız olduğunu da biliyorum. Böyle bir birleşmenin de bir hata olacağını düşünüyorum. Bugün yapılması gereken, bu büyük başarısızlığın sorumluluğunu “ama”sız, “fakat”sız şekilde üstlenmek ve derhal kongre takvimini başlatmaktır. Hatırlamak isterim ki; zamanında atılmayan her adım daha sonra daha ağır faturalarla tekrar önümüze geliyor. yıllardır siyasi hayatımda bunu defalarca gördüm, yaşadım. Biz, Kurucu Üyelere düşen de; Bugün bir beklentimiz olmadan önce memleket sonra partimiz için bu doğal sürecin başlatılması konusunda tutumumuzu göstermektir. Zira yenilginin şoku geçtiğinde sorumlu aranacak ve o zaman hiçbir mazeret başarının yerini tutamayacaktır!.”

(Haber Merkezi / Haber Kent)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.