Kılıçdaroğlu: ‘Beraber Olacağız Birlikte Olacağız Kavgayı Bitireceğiz’

Kılıçdaroğlu: ‘Beraber Olacağız Birlikte Olacağız Kavgayı Bitireceğiz’
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Konya’da iftar programında konuştu: “Beraber olacağız, birlikte olacağız, kavgayı bitireceğiz ve Türkiye kanatlarını ufka doğru, geleceğe doğru açacak, güzel bir Türkiye’yi inşa edeceğiz”

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Konya’da “Beraber olacağız, birlikte olacağız, kavgayı bitireceğiz ve Türkiye kanatlarını ufka doğru, geleceğe doğru açacak, güzel bir Türkiye’yi inşa edeceğiz” dedi.

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la birlikte Konya'da iftar programında buluştu.

Kılıçdaroğlu, Konya'da Mevlana Türbesi'ni ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte burada yetkililerden müze hakkında bilgiler aldı. Kılıçdaroğlu daha sonra bir otelde Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun da katıldığı toplantıda iş dünyası ve STK temsilcileriyle iftar programında buluştu.

Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, “Hz. Mevlana’nın yattığı topraklardayız, Anadolu erenleri sadece Anadolu’yu değil dünyayı aydınlatan erenlerdir, bilgiyle, birikimle, hoşgörüyle, kin tutmadan, öfke beslemeden bütün düşüncelerini Anadolu coğrafyasına ve Balkanlara yaymışlardır. Anadolu erenlerinin bizim hem kendi tarihimizde hem inanç dünyamızda ayrı bir yeri vardır” diye konuştu.

“Adaleti Tesis Etmek Zorundayız”

“Hz. Mevlâna, adalete de büyük önem verir” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Onun deyişiyle ifade edeyim; ‘Adalet, bir kutup yıldızı gibidir yerinde sabit durur ama bütün kâinat onun etrafında döner.’ Dolayısıyla adalet insanlığın olduğu her yerde adalet kavramı da vardır. Canlıların olduğu her yerde adalet kavramı vardır. Adalet aynı zamanda vicdan demektir, vicdan yaratanın kalbimizdeki sesidir. Dolayısıyla adalet kavramı üzerinde durmamız gerekiyor. Eğer bir ülkede adalet yoksa bir ülkede adalet aranıyorsa ciddi, temel bir sorunumuz var demektir.

Adaleti tesis etmek için her birimizin bir başka kişiye kin ve öfke duymadan beraber mücadele ederek adaleti tesis etmek zorundayız.

Eğer kâinat adalet üzerine inşa edilmişse, eşrefi mahluk olarak bizlerin de adaleti korumak ve adaleti savunmak gibi bir görevimizin olması lazım. Bütün peygamberler iyi ahlakı temsil etmek ve adaleti getirmek için görevlendirilmişlerdir. O zaman adaletsizlik olduğu zaman yani haksızlık olduğu zaman ne yapmamız gerekiyor? Haksızlık oldu ama sesimi çıkarmayım, adaletsizlik oldu ama başıma bir bela gelir. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır der sevgili peygamberimiz. Demek ki adaletsizlik varsa her birimizin tek tek adaletsizliğe karşı çıkması lazım. Bir yerde adaletsizlik varsa, ‘Efendim bu benim yakınım değil, bu bizim partiye oy vermedi, bu zaten şöyledir böyledir, ben onun sesini duymayayım. Adalet çağrısını duymayayım’ dediğiniz andan itibaren insanlıktan çıkarsınız. İnsan olan, aklı, edebi olan bir kişi haksızlığa uğradığı zaman onun yanında olmak zorundadır. O zaman biz haksızlık karşısında susmadığımızı ve haykırdığımızı ifade etmeliyiz.”

“Kendi Özümüze Dönmek Zorundayız”

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Kendi kültürlerimize, kendi özümüze dönmek zorundayız. Kavgadan uzak durmak zorundayız. Siyaset kavga aracı değil, siyaset iyilikte yarışma aracı olmalıdır, iyilikte yarışmalıyız. İyilikte yarışırsanız ülkeyi kalkındırırsınız, ülkeyi büyütürsünüz. Eğer bir ülkede bir çocuk yatağa aç giriyorsa o ülkede 85 milyon kişi aç demektir. 85 milyon bir çocuğun yatağa aç girmesine ses çıkarmıyorsa orada adalet yoktur. Adalet kavramının değerli olduğunu, bu kadar yüce olduğunu hiç kimsenin unutmaması lazım. Adalet, mahkeme salonlarında sağlanan bir kavram da değildir, ‘mahkemeye gittik adalet olsun.’ Sadece mahkeme değildir, doğanın ortasındaki güzel bir ağacı kesmekte adaletsizliktir. Kadın, erkek eşitliğini sağlamayıp kadına şiddet uygulamak adaletsizliktir. İnsanoğlunun adalet konusunda duyarlı olduğu gibi adaletsizlik konusunda da sessizliğini koruyan bir tavrı da olabiliyor. Samimi ifade ediyorum, bir yerde haksızlık olduğu zaman yanına koşmak istiyoruz, sorunu çözmek istiyoruz. Sınava giren çocuk başarılı fakat torpille başkasını alıyorsanız oraya ve o çocuğun hakkını yiyorsa bir kişi siz sessiz duramazsınız. İtiraz etmek zorundasınız. Gençlerin hakkını, hukukunu sağlamak zorundasınız. Sağlamazsanız adaleti savunmuyorsunuz siz. Adalet bir isim değildir, adalet bizim vicdanımızdır.”

“Türkiye Cumhuriyeti’nin Mazlum Milletlere Örnek Olma Özelliği Vardır”

“Kavgayı bırakmak zorundayız” diyen Kılıçdaroğlu, “Bütün komşularımız büyüyor, biz küçülüyoruz. Bütün devletler büyüyor, biz küçülüyoruz. Olmaz. Büyümeliyiz, kalkınmalıyız. Hakkı, hukuku sadece kendimiz için değil herkes için istemeliyiz. Bakın bu güzel ülke Milli Kurtuluş Savaşı’nı verdiği zaman bütün mazlum ülkelere örnek oldu. Bütün mazlum ülkeler de bizi örnek alarak kendi savaşlarını verdiler. Yine biz 1923’te Cumhuriyeti kurduğumuzda o mazlum ülkelerin tamamı onlar da Cumhuriyetlerini kurdular. Türkiye Cumhuriyeti’nin böyle bir özelliği vardır; mazlum milletlere örnek olma özelliği vardır” şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, “Birbirimizi önyargılarımızla tanımaya çalışıyoruz. Önyargılarımızdan arınalım, aklımızı kullanalım. Yüce Yaradanın bize verdiği en değerli hazinedir akıl. O nedenle Kur’an’da defalarca, ‘Aklınızı kullanmıyor musunuz’ der yüce yaradan. Aklı kullanacak olan biziz, bilimi geliştirecek olan biziz, yüce yaradanın mucizelerini keşfedecek olan biziz ama biz aklımızı kiraya verirsek, başkalarını aklına uyup, yanlış yola gidersek adaleti sağlamayız” dedi.

“İnsanlar Enkaz Altındayken Ayrımcılık Olur mu?”

Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili vuran depremlerin ardından seferber olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Deprem olduğunda bütün belediye başkanlarımız, her birisi bütün araçlarıyla deprem bölgesine gittiler ve ben ikinci gün gittim, o soğukta hem depremzedeleri, gösterilen çabaları ve yaşanan dramı gördüm. Siz şu rakamları vermek isterim; 11 Büyükşehir Belediyemiz 11 kentin birer koordinatörü, örneğin; Ankara Kahramanmaraş’ın, İstanbul Hatay’ın, Mersin Adıyaman’ın ama her bir Büyükşehir Belediyesi’nin altında bizim 218 belediyemiz ayrıca çalışıyor. 6 bin 944 tır gönderdik, 4 uçak yardım gönderildi, 6 gemi ile gönderildi, 2 vapurla gönderildi, 2 trenle gönderildi, mazot desteği, yem desteği, gübre desteği, fide desteği veriyoruz. Sadece CHP’li belediyelerin değil AK Partili belediyelerin kurduğu çadırları da ziyaret ettim, onlara da başarılar diledim, onları da kutladım, hiçbir ayrım yapmadım. Neden? Ayrım yapmak doğru değil. Tabloyu gördükten sonra iyi ki bu ülkede belediyeler var dedim, belediyeler olmasa hiçbir şey olmayacak. İnsanlar enkaz altındayken ayrımcılık olur mu arkadaşlar?”

 

 

“Beraber Olacağız, Birlikte Olacağız, Kavgayı Bitireceğiz”

Kılıçdaroğlu, şu ifadelere yer verdi:

“Buradan bizim süratle çıkmamız ve kurtulmamız lazım. Sofrada adaleti sağlayacağız, sofrada bereketi de sağlayacağız. Çocuklarımız güzel okullara gidecekler. Evlerimizde huzur, bereket olacak. Kavgayı bitirmeye kararlıyız Millet İttifakı olarak, yeter artık yani bu kadar kavga bizi nereye götürüyor. İtibarlı, saygın, güven duyulan, sözü dinlenen, üniversitelerinde bilgi üretilen bir Türkiye, dünyayla yarışan, teknolojisi gelişmiş olan bir Türkiye, artık 21’inci yüzyıldayız, 21’inci yüzyıl bilgi çağıdır, bilgi ekonomisidir. Bilgi üretmeyen bir toplumun büyüme şansı yoktur, gelişme şansı yoktur, bilgi üretmeyen bir toplumda adalet olmaz. Bilgi, ‘İlim Çin’de bile olsa gidin öğrenin’ diyor sevgili peygamberimiz, Hz. Ali, ‘Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum’ diyor. Biz bilgiyi neredeyse reddedeceğiz, üniversitelerimizi neredeyse kapatacağız.

Kendi köklerimize ve İslamiyet’in bize sunduğu o geniş alanı kavramak ve kalbimizde hissetmek zorundayız. İslamiyet kadar bilime değer veren başka bir din var mı arkadaşlar? Bilgiye, bilime, bilim insanlarına değer veren… Osmanlı padişahları bile alimlerin önünde saygıyla eğilirler çünkü alimler ayrıdır, bilgi, bilim insanları ayrıdır onlar sıradan insanlar değildir. Biz böylesine güzel bir tabloyu yaratmakta kararlıyız. Beraber olacağız, birlikte olacağız, kavgayı bitireceğiz ve Türkiye kanatlarını ufka doğru, geleceğe doğru açacak, güzel bir Türkiye’yi inşa edeceğiz.”

(Haber Merkezi / Haber Kent)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.