Kurağ: ‘Mutfağımızda Ülkemizin Tarlasının Mahsulünü Kullanmak İstiyoruz’

Kurağ: ‘Mutfağımızda Ülkemizin Tarlasının Mahsulünü Kullanmak İstiyoruz’
SP Selçuklu Teşkilatı Kadın Kolları Başkanı Hatice Kurağ, “Bizler ülkemizin kadınları olarak mutfağımızda kendi tarlalarımızın mahsulünü kullanmak istiyoruz. Bizler, yavrularımıza ithalatın ne demek olduğunu anlatmak istemiyoruz” dedi

Saadet Partisi (SP) Selçuklu Teşkilatı Kadın Kolları Başkanı Hatice Kurağ, “Bizler ülkemizin kadınları olarak mutfağımızda kendi tarlalarımızın mahsulünü kullanmak istiyoruz. Bizler, yavrularımıza ithalatın ne demek olduğunu anlatmak istemiyoruz” dedi

Saadet Partisi Selçuklu Kadın Kolları, Yerli Malı Haftası dolayısıyla Selçuklu İlçe Başkanlığı binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya Saadet Partisi Konya İl Kadın Kolları Başkanı Fazilet Bütüner, Karatay Kadın Kolları Başkanı Fatma Gülyavşan, Meram Kadın Kolları Başkanı Zeynep Özdoğan, Kadınhanı Kadın Kolları Başkanı Saliha Demirbas ve çok sayıda partili kadın katıldı.

Saadet Partisi Selçuklu İlçe Kadın Kolları Başkanı Hatice Kurağ, “Bir insan tutumlu davranma alışkanlığını küçük yaşlardan itibaren kazanır.

 Tutumlu davranış alışkanlığını kazandıktan sonra bunu hayat boyunca başarıyla uygular. Okul dönemlerinde zamanı bile tasarruflu yani dengeli kullanmayı öğrenen çocuklar bu alışkanlıklarını ömürleri boyunca bırakmazlar. Bu yüzden bir insana küçüklükten itibaren tasarruf eğitiminin verilmesi ve bu alışkanlığın kazandırılması gerekir. Tutumlu olmak, insanın para ve eşya gibi değerli maddeleri kullanırken kendi ihtiyacı kadarını kullanıp aşırıya kaçmaması anlamına gelir. Cimrilikle karıştırılmaması gerekir. Tutumlu insan, parasını ve eşyasını ve çağımızın en önemli sorunu haline gelen zamanı bile boşa harcamaz. Her şeyi düzenli ve gerektiği biçimde kullanır. Hayatını verimli bir şekilde devam ettirir” ifadelerini kullandı.

 

‘Yerli Üretimin Artması İçin Çalışıyoruz’

 

Yerli malı denildiğinde akla sadece mandalina portakal değil, yerli ve milli sanayi gelmesi gerektiğine dikkat çeken Kurağ, daha sonra sözlerine şöyle devam etti: “İnsanların davranışı devletleri, devletlerin tutumu da milletini etkilemektedir. Devletler de tıpkı insanlar gibi gelir gider dengesine göre varlıklarını sürdürebilir. Bu dengenin sağlanması için gereken şey, uzun vadeli planlar yaparak yatırımları buna göre değerlendirmek, elde bulunan para ve değerli eşyayı doğru bir şekilde kullanmaktır. Bir devlet bunu düzenli bir şekilde uygularsa kalkınmasını sürdürür ve diğer devletlere bağımlı kalmaktan kurtulur. Bugün; Yerli malı dediğimizde aklımıza sadece mandalina portakal değil, yerli ve milli sanayimiz geliyor. Yerli üretim kaynaklarımız geliyor. Bir bir satılan fabrikalarımız, özelleştirmelerimiz ve bunun yanında ülkemizin tüm zenginliğine rağmen ithal ederek tükettiğimiz bakliyatlarımız geliyor. Bir ülkenin zenginliği ancak ve ancak milli gelirini kendi faydasına kullanması ile mümkündür. Tutum, Yatırım ve Yerli Malı Haftasının amacı, milli kaynakların milli teşebbüsle işletilmesidir. Bu hafta okullarda tüketim maddelerinin iç pazardan karşılanmasının ekonomimizi olumlu etkileyeceği üzerine konuşmalar yapılır. Bizler buradan seslenmek istiyoruz, bu mesele yalnızca okullarda şiir okunup kutlanmanın ötesine geçmelidir. 2021 yılında geldiğimiz nokta şunu gösteriyor, bu hafta kutlama yapılarak değil oturup düşünülerek değerlendirilmesi gereken bir haftadır. Yerli malı kullanımı ile kalkınmak, markette menşei yabancı olmasına rağmen “yerli üretim” etiketiyle pazar oluşturulmasına benzemez. Yerli üretim ile gelişmek, çiftçimizin gülmesi, tarlalarımızın canlanması, fabrikalarımızın açılarak ürettiklerimizin pazar bulması ve halkımızın da ülkemizin vatanımızın malına sahip çıkması ile hayat bulur.”

 

‘Kendi Tarlalarımızın Mahsulünü Kullanmak İstiyoruz’

 

İnsanların davranışı devletleri, devletlerin tutumu da milletini etkilediğine dikkat çeken Kurağ, son olarak şunları söyledi: “Devletler de tıpkı insanlar gibi gelir gider dengesine göre varlıklarını sürdürebilir. Bu dengenin sağlanması için gereken şey, uzun vadeli planlar yaparak yatırımları buna göre değerlendirmek, elde bulunan para ve değerli eşyayı doğru bir şekilde kullanmaktır. Bir devlet bunu düzenli bir şekilde uygularsa kalkınmasını sürdürür ve diğer devletlere bağımlı kalmaktan kurtulur. Bugün; Yerli malı dediğimizde aklımıza sadece mandalina portakal değil, yerli ve milli sanayimiz geliyor. Yerli üretim kaynaklarımız geliyor. Bir bir satılan fabrikalarımız, özelleştirmelerimiz ve bunun yanında ülkemizin tüm zenginliğine rağmen ithal ederek tükettiğimiz bakliyatlarımız geliyor. Bir ülkenin zenginliği ancak ve ancak milli gelirini kendi faydasına kullanması ile mümkündür. Tutum, Yatırım ve Yerli Malı Haftasının amacı, milli kaynakların milli teşebbüsle işletilmesidir. Bu hafta okullarda tüketim maddelerinin iç pazardan karşılanmasının ekonomimizi olumlu etkileyeceği üzerine konuşmalar yapılır. Bizler buradan seslenmek istiyoruz, bu mesele yalnızca okullarda şiir okunup kutlanmanın ötesine geçmelidir. 2021 yılında geldiğimiz nokta şunu gösteriyor, bu hafta kutlama yapılarak değil oturup düşünülerek değerlendirilmesi gereken bir haftadır. Yerli malı kullanımı ile kalkınmak, markette menşei yabancı olmasına rağmen “yerli üretim” etiketiyle pazar oluşturulmasına benzemez. Yerli üretim ile gelişmek, çiftçimizin gülmesi, tarlalarımızın canlanması, fabrikalarımızın açılarak ürettiklerimizin pazar bulması ve halkımızın da ülkemizin vatanımızın malına sahip çıkması ile hayat bulur.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.