Otizmli Rabia’nın çamaşır makinesiyle başlayıp konservatuvara uzanan başarısı

Otizmli Rabia’nın çamaşır makinesiyle başlayıp konservatuvara uzanan başarısı
Annesinin, küçükken çamaşır makinesinin döner pervanesini izlerken müzik kulağı olduğunu fark etmesi...

Annesinin, küçükken çamaşır makinesinin döner pervanesini izlerken müzik kulağı olduğunu fark etmesiyle otizmli Rabia Aytek’in hayatı değişti. Pendik Belediyesi enstrüman kurslarında eğitim alarak müzik yeteneğini geliştiren otizmli Rabia Aytek, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarının otizmli tek öğrencisi oldu. Aytek aynı zamanda yeteneği ve aldığı eğitim doğrultusunda Pendik Belediyesi Engelsiz Yaşam Merkezinde engelli çocuklara da müzik eğitimi verirken başarısıyla örnek oldu.

Müzik yeteneği çok küçük yaşlarda annesi tarafından fark edilen ve başarısı konservatuvara uzanan otizmli Rabia Aytek herkese örnek oluyor. Rabia Aytek’in, henüz çocukken çamaşır makinesinin döner pervanesini izlediği sırada annesi tarafından müzik yeteneğinin olduğu keşfedildi. Anne Canan Dolunay Aytek, çamaşır makinesini izlerken yanına metronom koyduğu kızının müziğe yeteneği olduğunu keşfetti. Otizmli Rabia Aytek, ardından büyük bir istekle Pendik Belediyesi Engelsiz Yaşam Merkezinde enstrüman eğitimine başladı. Aytek, aldığı eğitimle kendisini geliştirerek 24 yaşında 23 enstrüman çalabilir hale geldi. Otizmli Aytek aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda yarı zamanlı eğitim almış ilk otizmli öğrenci ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Türk Musikisi Bölümünde okuyan ilk ve tek otizmli öğrenci oldu. Eğitim hayatına Türk Musikisi Bölümü 3. sınıfta devam eden Aytek, diğer otizmli gençlerin de önünü açmak istediğini belirtti. Aytek, müziğe olan yeteneği ve aldığı eğitim doğrultusunda edindiği bilgileri şimdi Pendik Belediyesi Engelsiz Yaşam Merkezinde engelli gençlere ücretsiz müzik eğitimi vererek aktarıyor.

“24 YAŞINDAYIM, 23 MÜZİK ALETİ ÇALIYORUM”

Müziğe olan yeteneğini keşfedilmesi hakkında konuşan Rabia Aytek, “24 yaşındayım. 23 tane müzik aleti çalıyorum. Gitar, keman, piyano, kanun, bağlama, çello, vurmalı çalgıların hepsini, klarnet, kemençe ud... İstanbul Medeniyet Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Tasarım Mimarlık Fakültesi Türk Musikisi bölümüne yerleşen Türkiye’de bir ilk otizmli olma hedefini başardım. Benim arkamdan diğer otizmli kardeşlerim de var. Diğer otizmli kardeşlerimin önlerini açmaya çalışıyorum, diğer engelli kardeşlerimin önlerini açmaya çalışıyorum. Annemle beraber çok aşırı zor mücadeleden bugünlere kadar geldim. Benim müzik yeteneğim ve küçükken takıntılarım vardı. Bazı otizmlilerin de takıntıları oluyor. Çamaşır makinesinin dönen pervanesini seyrederken annem metronom koydu. Metronom eşliğinde ritmik bir şekilde sallandım. Sonra gitar istiyorum dedim. Tanıdığımız var, gitar ile geldi bizim eve. Direkt Pendik Belediyemizin gitar kursuna Numan Yüksel hocam ile başladım. Gitarda, konsere kadar hiçbir parçayı çalamadan konser günü bütün parçaları ezbere çalıp söylemeye başladım. Sonra keman ve piyanoya da başladım. Pendik Engelsiz Yaşam Merkezimizde engelli kardeşlerime de ders veriyorum müzik öğretmenliği yapıyorum. Engelli kardeşlerim için de güzel oluyor ve ailelerine de ders veriyorum. Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin Başkanımıza özellikle teşekkür ederim. Pendik Engelsiz Yaşam Merkezinde yetiştim ve çok destekleri oldu benim hakkımda” dedi.

“BELEDİYEMDEN VE BELEDİYEMİN ÖĞRETMENLERİNDEN BU GÜCÜ ALMASAYDIM RABİA BUGÜNLERE GELEMEYECEKTİ”

Kızı Rabia’nın müzik yeteneğinden ve yaşadıkları zorluklardan bahseden anne Canan Dolunay Aytek, “Pendik Belediyesi Engelsiz Yaşam Merkezinde okuma yazma ve akademik destek eğitmeniyim. Rabia’nın annesiyim. 24 yıldır çok ciddi bir mücadele verdik otizm yolculuğunda. Hala da aynı şekilde Türkiye’deki tüm otizmli çocuk anneleriyle beraber aynı mücadeleyi vermeye devam ediyoruz. Rabia çok ağır otizmli bir bireydi ve o çok ağır otizmli bireyden desteklerle eğitimlerle bugünlere geldik. Yaklaşık sekiz yaşındayken ben Rabia’nın müzik kulağı olduğunu fark ettim. Müzik yeteneğinin olduğunu bir metronom sayesinde ortaya çıkardım. Benim de daha önceden bir müzik geçmişim var. Ben de biraz piyano çalıyorum. Rabia’nın müzik yeteneğini keşfettikten sonra müziğin onun hayatında ona çok iyi geldiğini, ona terapi gibi geldiğini bir çok olumsuz davranışını takıntılarını aştığımızı fark ettim. Bunun üzerine gitmeye karar verdim. Gerek aldığı bireysel destek eğitimler, gerekse Pendik Belediyesi çatısı altında başladığı müzik eğitimleri hiç kimsenin hiçbir yerin bizi kabul etmediği bir noktada Pendik Belediyem Rabia’yı kabul etti. Şu sözlerini hiç unutmuyorum, ilk başladığı zamanlarda ’Canan hanım Rabia sadece bir köşede otursun çalar gibi yapsın ama yeter ki burada otursun biz onu bu şekilde kazanabiliriz’ demişlerdi bana ilk başladıkları zaman. Ben şayet o yıllarda belediyemden ve belediyemin öğretmenlerinden bu gücü almasaydım bugünlere Rabia gelemeyecekti. Ortaokulu o yıllarda bitiren Rabia o yıllarda devlet büyüklerimiz tarafından davet edildi. Önce Çankaya Köşkü’nde daha sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde çeşitli konserler verdi” diye konuştu.

(Halit Arslan/İHA)

Kaynak: İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.